• (bkz: dabba)
  • "yanlis bir tren sizi dogru istasyona goturebilir"
    "çekilisi yapilmis bir piyango biletini kimse almak istemez"
  • cıvık cıvık danslar olmadan sıradan insanların hayatlarını anlatan çok hoş bir hint filmi.
    --- spoiler ---

    başrol oyuncunun orta yaşlılık sendromu çok nefis işlenmiş. filmin bir başka yıldızı, kadın oyuncunun komşusu teyzedir. bunun yanında sahne geçişleri şahane olmuş. trende şarkı söyleyen çocukların söylediği şarkı bir sonraki sahnede kadın tarafından radyoda dinleniyor.
    --- spoiler ---
  • filmdeki en güzel repliklerden biri şöyledir;
    anne: "kızım bhutan'a gidiyoruz"
    küçük kız: "neden bhutan'a gidiyoruz"
    anne: "çünkü bhutanda gayri milli hasıla yerine gayri milli mutluluk var"
  • mükemmel, izledikten sonra boşluk yarattı bende bu film. tekrar izleyeceğim filmler listesine ekledim bile.
  • ister istemez bana biraz mary and max'i hatırlattı. genel olarak öyle çok müthiş bir film değil bence ama "yaşlanmanın anlandığı sahne" hani o "banyoda dedemin kokusunu aldım" sahnesi ve onun hemen öncesinde bununla bağlantılı olduğunu anladığımız trendeki "amca sen gel otur" sahnesi hafızalarda yer edecek sahneler.
  • çok güzel film.

    bir oyuncuyu özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama irfan khan'ı özledim. keşke daha fazla kalabilseydi bizimle. ya da onun için en güzeli buydu bilmiyorum.
  • bollywood filmlerine katlanamadığımdan hint filmi denilince hep burun kıvırırdım. afişi ilgimi çekti, konusuna bakınca şaşırdım. oradaki insanların günlük hayatları güzelce yansıtılmış. --- spoiler ---

    filmin başındaki restoran sahnesinde yemek yapan adamın beğenilmesine duyduğu şaşkınlık ve anlık mutluluğu görünce seveceğimi anladım.
    --- spoiler --- ne kadar okursam kendimi o kadar guclu ifade edebilecegimi düşünmüşümdür genelde, bu filme bakınca bir an acaba dedim. belki de böylesine kolay olması yalnızca aynı hissi paylaşmaktan geliyordur. başrolleri çok sevdim yalın ve doğallar yalnız şu sonradan işe giren abimizi yer yer e sen de bi git diyesim geliyor ama o da o kadar doğal ki eh hadi tamam diyorsun içinden.neyse çok uzatmayayım hem izlerken acıktım.
  • 2013 yapımı ritesh batra filmidir. kişinin yaşlandığını tam olarak algıladığı anı çok güzel betimlemişler. ana karakterlerin mektuplaşması o kadar içten, sade, hayatın akışına uygun ki izleyince o samimiyeti ekrandan bile hissedebiliyorsunuz. birbirini tanımayan insanların kendilerini, önyargılar olmadan içtenlikle anlatabilmesi çok güzel. sonunu klişe bir şekilde bitirecekler diye çok korktum ama öyle olmadı :) ana karakter yaşlandığı anı aşağıdaki betimlemeyle anlatıyor, ben de filmi izledikten sonra yaşlanmaya başladığımı anladım. tıpkı kahramanın hissettiği an gibi. geçenlerde venom filmi için sinemaya gitmiştim, pek tatmin olmadım. bugün bu filmi açtım ve izledikten sonra artık böyle sade, hayatın içinden olan filmlere bayıldığımı anladım. artık yok dünyanın sonu geldi, yok süperötesi kahramanlar, yok zaman bükülmesi vs filmlerinden zevk alamıyorum. benim de yaşlandığımı anlamam böyle bir an ile gerçekleşti :)
    ---spoiler---
    sevgili ıla,
    bugün sefertasını aldım ama boştu. bunu hak ettim. dün restoranda beni çok bekledin. ama çıkmadan önce banyoda bir şey unuttum. geri döndüm. odada tanıdık bir koku vardı. bu koku, dedemin duştan çıktıktan sonra odada bıraktığı koku gibiydi. sanki orada gibiydi ama değildi. o kişi bendim. ben ve yaşlı adam kokusu. ne zaman yaşlanmaya başladığımı bilmiyorum. belki bu sabah, belki daha önce.
    ---spoiler---
    "süresi geçmiş piyango biletini kimse almaz."
    "yanlış tren sizi doğru istasyona götürebilir."
hesabın var mı? giriş yap